AMBALAJ SEKTÖRÜNÜN PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 23 MİLYAR DOLAR…

02 Şub 2023

İlk haberimiz, Milliyet Gazetesi’nin Ekim 2018 tarih ve “Ambalaj sektörünün hedefi 5 milyar dolarlık ihracat” başlığını taşıyor. Habere göre, 2018 yılında ambalaj sektörü olarak, en az 23 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 4,5-5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacaklarına inandıklarını aktaran ASD Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, şunları kaydetmiş:

‘350 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi ambalajlarla sağlayacağımıza inanıyoruz. Sektör olarak rekabet gücümüz ve potansiyelimiz yüksek. Türkiye ambalaj sektörünün ürünleri dünyada 180 ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye ambalaj sanayisi, Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda kararlı adımlarla yürüyor. 2023’te 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğü, 10 milyar dolarlık ihracat hedefimize ulaşacağımıza inanıyoruz.’
Sarıbekir, yarışmayı düzenlemeye karar verdiklerinde marka sahiplerine, tasarımcılara ve ambalaj üreticilerine uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandırmayı amaçladıklarını ifade ederek, bunu başardıklarını bildirmiş.
Türkiye ambalaj sanayisinin küresel piyasalarda edilgen konumdan yönlendirici konuma geçtiğini görmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Sarıbekir, şunları aktarmış:
‘Ülke olarak büyük bir sınavdan geçtiğimiz bu dönemde daha çok ülkeye ambalaj ve ürün satmalıyız. Pazar sayısını artırmalıyız. Ürettiğimizin en az yarısını ihraç etmeliyiz. Ambalajın Ay Yıldızları yarışmamız, uluslararası arenada yetkinliğe ve geçerliliğe sahip ülkemizdeki tek ambalaj yarışmasıdır. Kazananlarımız, Dünya Ambalaj Örgütü ve Asya Ambalaj Federasyonu’nun düzenlediği WorldStar ve AsiaStar yarışmalarına da katılabiliyorlar. Dünya genelinde desteklenen bu ambalaj yarışmalarına katılan tüm firmalarımızı yürekten tebrik ediyorum. Tüm yarışmalarımız sayesinde, Türkiye ambalaj sektörünün geldiği noktayı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz.’
Sarıbekir, sektörün son durumuna da değinerek, ‘2018 yılının ilk yarısında 2 milyar 306 milyon dolar ihracat geliri elde eden sektörümüz, 1 milyar 767 milyon dolar ithalat gerçekleştirdi. Katma değerli üretime odaklanarak istikrarlı büyümesini sürdüren Türkiye ambalaj sanayimiz, 2018’in ilk 6 ayında toplamda 539 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi. Bir önceki senenin aynı dönemine göre ambalaj ihracatımız miktar olarak yüzde 8 ve değer olarak yüzde 17 arttı. Türkiye ambalaj sanayicileri, yeni pazarlar kazanmaya devam ediyor.’
Türkiye ambalaj sektörünün 2017 yılında 20 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaştığını, 2018’de ise 23 milyar dolara ulaşacağını tahmin ettiklerini belirten Sarıbekir, ‘2017 yılında sektörümüz 180 ülkeye 2 milyon 125 bin ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi ve 4 milyar 145 milyon dolarlık ihracat geliri elde etti. 2017 yılında sektörümüzün dış ticaret fazlası 787 milyon dolar oldu ve ülke ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan dış ticaret açığının kapanmasına sağladığımız katkıyı artırarak sürdürdük. Bununla birlikte, 2018’in ilk yarısındaki kilogram başına 2 dolar ihracat birim fiyatımızla Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gerçekleştirmeye devam etmekteyiz’ değerlendirmesinde bulunmuş.
Sektöre ilişkin ikinci verimiz, Hürriyet Gazetesi’nin Ağustos 2018 tarih ve “Ambalaj sektörü ihracatla büyüyor” başlıklı haberi. Haberde, İstanbul Sanayi Odası-İSO’nun her yıl düzenli olarak açıkladığı İSO Birinci 500 ve İkinci 500 (İSO 1000) Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 2017 yılında, 53 ambalaj sektörü firması yer aldığı ve Ambalaj Sektörü’nün çatı kuruluşu olan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir’in sonuçları değerlendirdiği belirtiliyor. ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sektörünün yıllık değişimine bakıldığında; İSO 1000’de yer alan firmaların sayısının 61’den 53’e düştüğünü; ancak 30’u ASD üyesi olan bu 53 firmanın gerçekleştirdiği üretimden satışların yaklaşık yüzde 37,78 arttığını söylemiş. Sarıbekir, ayrıca ambalaj sektöründeki firmaların 2017’de İSO 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu firmalarının üretimden satışlarının yüzde 3,2, dönem karlarının yüzde 0,9, ihracatlarının yüzde 1,4, çalışan sayılarının ise yüzde 1,9’unu oluşturduğunu açıklamış.
Listede yer alan 53 ambalaj sektörü firmasını tebrik ettiğini belirten Sarıbekir, ‘Ambalaj sektörü olarak sektörümüzü daha ileriye taşımak için Ar-Ge’ye ve inovasyona önem veriyor, katma değerli ürünler ve yeni teknolojiler geliştiriyoruz. Ülkemizdeki mevcut ekonomik şartları dikkate aldığımızda, her geçen gün daha çok ihracat yapmamız gerektiğini gözlemliyoruz. Avrasya’nın ambalaj üssü olma hedefimiz var. Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek hedefiyle hareket etmeliyiz’ diye konuşmuş.
Sektöre ilişkin üçüncü verimiz, yine Hürriyet Gazetesi’nin Nisan 2018 tarih ve “Ambalaj sektöründe 787 milyon dolarlık dış ticaret fazlası” başlıklı haberi. Haber şöyle:
“Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), Türkiye Ambalaj Sektörünün 2017 yılsonu ithalat ve ihracat rakamlarını açıkladı. Yılı yine dış ticaret açığı vermeden tamamlayan ambalaj sektörünün ihracatı 2017 yılında bir önceki seneye göre miktar ve değer olarak yüzde 8 arttı. Ambalaj sektörü 2017 yılında 787 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ambalaj sektörünün 2017 yılsonu ithalat ve ihracat rakamlarını açıkladı. Ambalaj sektörü istikrarlı büyümesini 2017 yılında da sürdürdü. Açıklanan yılsonu verilerine göre Türkiye ambalaj sektörünün ihracatı, 2016 yılına göre miktar ve değer olarak yüzde 8 arttı.
Ambalaj ihracatı, 2017 yılsonunda miktar olarak 2 milyon 125 bin ton, değer olarak 4 milyar 145 milyon dolar oldu. Ambalaj ithalatı ise 2016 yılına göre miktar olarak yüzde 3, değer olarak yüzde 5 arttı.  Miktar olarak 1 milyon 765 bin ton, değer olarak ise 3 milyar 358 milyon dolar şeklinde gerçekleşen ambalaj ithalatı çerçevesinde sektör, 787 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 2018 yılının birinci çeyreğinde de aynı oranda artış gözlendi.
Ambalaj türüne göre ihracat rakamlarına bakıldığında plastik ambalajlar yüzde 65’lik payla yine ilk sırada yer alırken plastik ambalajları yüzde 24’lük payla kağıt/karton ambalajlar, yüzde 8’lik payla metal ambalajlar, yüzde 2’lik payla ise cam ambalajlar takip etti. 2017 yılında en fazla ihracat yapılan ilk üç ülke yine değişmedi. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya, Irak, İngiltere, Fransa, İsrail, İran, İtalya, Hollanda, ABD ve Mısır oldu.
2017 yılında en fazla ambalaj ithalatı yapılan ilk 10 ülke ise Almanya, Çin, İtalya, ABD, Güney Kore, Fransa, İngiltere, Finlandiya, İspanya ve Belçika şeklinde sıralandı. Ambalaj türüne göre değer olarak genel toplamlara bakıldığında ithalattan plastik ambalajlar yüzde 57, kağıt/karton ambalajlar yüzde 35, metal ambalajlar yüzde 6, cam ambalajlar ise yüzde 2 pay aldı.
ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye ambalaj sektörünün her yıl Türkiye ekonomisinin büyüme oranının yaklaşık iki katı büyüme gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: ‘Türkiye ambalaj sektörünün en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak yürüttüğümüz çalışmalarla bir yandan dış ticaret fazlası cari açığa olumlu etki yapıyor diğer yandan da rekabet gücümüzü artırarak uluslararası pazarlardan aldığımız payı büyütüyoruz. Türkiye ambalaj sektörü, dünyada 16-17. ve Avrupa’da 6. sırada yer alıyor.
2017 Avrasya Ambalaj Fuarı’nda Fas ve Nijerya’yı onur ülkesi olarak ağırladık. 2018 hedefimiz ise komşu ülkeler, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı da içeren bir bölgede ihracatımızı daha çok arttırmak.
Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefiyle güçlü adımlarla yolumuza devam ediyoruz. 2018’de en önemli hedefimiz sektör olarak yüzde 15 büyüyerek 23 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşmak.
Önümüzdeki 10 yılda da orta sınıfın gelişmesi, organize perakendenin yaygınlaşması, refah düzeyinin, rekabetin ve tüketici beklentilerinin artacağı öngörüsüyle sektörümüzün büyümesinin sağlıklı olarak devam edeceğini söyleyebiliriz.
Son 15 yılda ambalaj tüketimimiz 2 kat artarak kişi başı yıllık tüketimimiz 225 Doları geçti. Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız 2023’te sektör olarak üç önemli hedefimiz bulunuyor; kişi başı yıllık tüketimi 300 doların üstüne çıkarmak, 30 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ve 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmak istiyoruz’.
Günümüzde ambalajın güven, hijyen ve sağlıkla eşanlamlı bir hal aldığını söyleyen Sarıbekir, ambalajın hem çevre hem de ülke ekonomisi için önemli bir değer olduğunun altını çizdi.
Son dönemde yürürlüğe giren yasaları ve mevzuat değişikliklerini de değerlendiren Sarıbekir, ‘Geçtiğimiz Ekim ayında yürürlüğe giren Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standartlara İlişkin Tebliğ ile artık yaş meyve ve sebzelerin standartlarla belirlenen şekilde ambalajlanması zorunlu hale geldi.
Ahşap, kağıt veya kağıt esaslı olarak sınıflandırılan tek kullanımlık ambalajların ise Haziran ayı itibarıyla kullanılması zorunlu olacak. 2019 yılında yürürlüğe girecek yeni maddelerle birlikte hasattan sonra yaş meyve ve sebzelerin standartları belirlenen plastik kasa ve karton /oluklu mukavva kutu ve benzeri taşıma amaçlı kutular yani nakliye ambalajları içerisinde satış noktalarına ulaştırılmasını zorunlu kılacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi Gıda İle Temas Eden Madde ve Malzemelere Dair Yönetmeliği, 5 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlandı. Avrupa Birliği mevzuatına uyum doğrultusunda, gıda ile doğrudan ya da dolaylı olarak temas eden veya temas etmesi beklenen madde ve malzemelerin üretim, işleme ve dağıtım aşamalarındaki özellikleri yeniden belirlendi. Ambalaj sektörü olarak tüm bu değişikliklere cevap verebilecek gelişmiş bir teknolojiye ve altyapıya sahibiz. İhracatımızı her geçen gün artırırken AB mevzuatıyla uyumlu bir çerçevede üretim gerçekleştiriyoruz. Ancak bu değişiklikler sektörümüzdeki Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarını daha da artırarak sektörün gelişimine olumlu şekilde yansıyacak. Şu anda Avrupa’nın ambalaj ihtiyacının sadece yüzde 10’unu karşılıyoruz. Bu yönetmeliğin bu oranı artırma konusunda da faydalı olacağına inanıyoruz’ dedi.”
Bu noktada biz de, yukarıda sözü edilen “Son dönemde yürürlüğe giren yasaları ve mevzuat değişiklikleri”ne açıklık getirmen üzere, araştırmacı Melisa Korkmaz’ın “İz-To Ar&Ge Bülten 2018 Ocak/Şubat”ta yer alan “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği Değişti” başlıklı haber makalesini aktarıyoruz:
“Ürünlerin üretildiği yerden nihai tüketicilere ulaştırılması, korunması, saklanması, nakliyesi, dağıtımı, depolanması, satışı, sergilenmesi ve tüketimi amacıyla hazırlanmasına yönelik kullanılan malzeme ambalaj olarak adlandırılmaktadır.
Ambalajın ürünü tamamlayan çok önemli bir unsur olması nedeniyle tüm ürünlerin bir ambalaja gereksinimi bulunmaktadır.
Ambalaj, taşımada ve kullanımda kolaylık sağlaması, ürünü koruması ve tüketicilere ürünle ilgili gerekli bilgileri sağlamasıyla tüketicilerin dikkatini çekip, satın almalarını teşvik etmektedir.
Ürün ambalajı birbirinin benzeri ürünlerin rakiplerinkinden farklılaşarak tüketici tarafından tercih edilmesinin sağlanması kapsamında son derece etkili bir rol oynamaktadır.
Bir başka ifade ile birbirine benzer pek çok ürünün yer aldığı rekabetçi piyasalarda ambalaj, ihtiyaç, marka bilinirliği, fiyat, kalite gibi tüketicinin karar verme sürecini etkileyen kriterlerin yanında önemli bir etkendir.
Firmalar isimlerini ve markalarını tüketiciye taşıyan araç olan ambalajın önemini kavrayarak, ürünün ambalajında farklılık yaratmalı ve bir kimlik kazandırmalıdır.
Ambalajların üretildiği malzemelere, üretim teknikleri gibi kriterlere göre; kağıt esaslı ambalajlar, cam ambalajlar, tahta ambalajlar, metal kökenli ambalajlar, plastik ambalajlar ve aseptik ambalajlar bulunmaktadır.
Ürünün bozulabilirliği, sertlik-yumuşaklık derecesi, görünüşü, akışkanlık derecesi gibi özellikler dikkate alınarak ambalaj materyalinin seçimi yapılmalıdır.
Ambalajın boyutu, rengi, şekli, malzemesi ve üzerinde bulunacak yazıların ve logoların ne olması gerektiği üzerine çalışılmalı, ürünü uygun bir şekilde yansıtacak tasarımın önemi bilinmelidir.
Günümüzde refah düzeyinin yükselmesi, yaşam standartlarının artması ile birlikte bilinçlenen tüketici, satın alacağı ürünlerin sağlıklı koşullarda satılıp satılmadığına dikkat etmektedir.
Kıyasıya yaşanan küresel rekabet ortamında ambalaj sektöründeki araştırma ve geliştirme ve bu bağlamda yapılan ambalaj tasarımları faaliyetleri büyük önem taşımaktadır.
Tüketici haklarının zorunlu hale gelmesi de ambalajın önemini daha da arttıran unsurlardandır.
Ulusal ve uluslararası çevre düzenlemeleri ile ilgili düzenlemeler Türk ambalaj sanayicilerini yakından ilgilendirmektedir.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü hakkındaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yönetmelik 27 Aralık 2017 tarihli ve 30283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yürürlüğe giren bu yönetmelik ile daha önce 24 Ağustos 2011 tarihli ve 28035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan aynı adlı yönetmelik yürürlükten kalkmıştır.
‘Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde ile bir önceki yönetmelikte olduğu gibi;
 *Çevresel açıdan belirli ölçütlere, temel şart ve özelliklere sahip ambalajların üretimi,
*Ambalaj atıklarının oluşumunun önlenmesi, önlenemeyen ambalaj atıklarının yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleri kullanılarak bertaraf edilecek miktarının azaltılması,
*Ambalaj atıklarının çevreye zarar verecek şekilde doğrudan ve dolaylı olarak alıcı ortama verilmesinin önlenmesi,
*Ambalaj atıklarının belirli bir yönetim sistemi içinde, kaynağında ayrı biriktirilmesi, toplanması, taşınması, ayrılmasına ve geri dönüşümüne ilişkin teknik ve idari standartların oluşturulması
 amaçlanmaktadır.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği ile Atık Yönetimi Yönetmeliği esas alınmaktadır.
Bir önceki Yönetmelik’te önleme kavramı ‘Ambalajın, ambalaj atığının ve içerdiği maddelerin miktarının ve çevreye verdiği zararın, ambalajın tasarımından başlayarak, üretimi, pazarlanması, dağıtımı, kullanılması, atık haline gelmesi ve bertaraf edilmesine kadar, temiz ürün ve teknolojiler geliştirilerek azaltılmasını,’ olarak tanımlanmıştır.
Yeni düzenlemede önleme kavramına ‘Ürünlerin yeniden kullanılması veya kullanım ömürlerinin uzatılması ile atık miktarının azaltılması,’ ile ‘herhangi bir madde ya da malzeme atık haline gelmeden önce alınacak tedbirleri’ ifadeleri de eklenerek genişletilmiştir.
Yeni yönetmelik ile ‘döngüsel ekonomi’, ‘kaynak verimliliği’ ve ‘sıfır atık yaklaşımı’ konuları da düzenlemeye girmiştir.
Ambalaj üreticilerinin yükümlülükleri, tedarikçilerin yükümlülükleri, piyasaya sürenlerin yükümlülükleri, yetkilendirilmiş kuruluşun yükümlülükleri, geri dönüşüm/geri kazanım hedeflerinin yerine getirilmesi hususlarında bildirim ve belgelendirmeler için süre Mart ayı sonu olarak belirlenmiştir.
Piyasaya sürenlerin yükümlülükleri bölümünde işletmelerin geri dönüşüm/geri kazanım hedeflerinden muafiyeti için piyasaya sürdüğü ambalajların toplam yıllık miktarı olarak önceki yönetmelikte üç bin kilogram belirlenmişken bu miktar yeni yönetmelikte bin kilograma düşürülmüştür.
Yeni yönetmelik ile birlikte yetkilendirilmiş kuruluşların yükümlülükleri arasına ambalaj atıkları yönetim planı kapsamında biriktirme ekipmanları, toplama araçları, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile makine ve ekipman desteğinin sağlanması için; ilk beş yıl, yıllık bütçesinin genel yönetim giderleri dışında kalan miktarının en az yüzde 25’ini, daha sonraki dönemler için ise bakım, onarım, yenileme ve eğitim ihtiyaçları göz önünde bulundurularak uygulamaların aksamadan devam etmesini sağlayacak şekilde belediyelere altyapı desteği sağlamak hususu eklenmiştir.
01 Ocak 2019 tarihinden itibaren plastik torbalar, mesafeli sözleşmeler ile yapılan satışlar da dahil olmak üzere satış noktalarında kullanıcıya veya tüketiciye ücretli olarak temin edilmeye başlanacaktır.
Yeni yönetmeliğe göre ambalaj atıklarının ayrı toplanmasına yönelik kullanılacak kutu veya konteynırların renginin mavi olması gerekmektedir. Ayrıca ambalaj atıklarının malzeme cinslerine göre ayrı biriktirilmesi halinde ise cam için yeşil ve/veya beyaz, kağıt için mavi, plastik için sarı, metal için gri renkli kutu veya konteynır kullanılmalıdır.
Yeni yönetmelik ile 2018 yılından itibaren tüm malzemeler için geri kazanım ve geri dönüşüm oranları belirlenmiştir.
Yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından toplanan ambalaj atıklarının ahşap hariç olmak üzere yönetmelikte belirtilen hedeflerin en az % 80’inin sanayi işletmelerinden kaynaklananlar hariç diğer tüketici kaynaklı ambalaj atıklarından sağlanması zorunluluğu yeni yönetmelik ile getirilen hususlardandır.
Geri kazanım/geri dönüşüm hedefleri sağlanamazsa, eksik kalan miktarın bir sonraki yıl için uygulanan hedeflere karşılık gelen miktara ilave edileceği ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca idari yaptırım uygulanacağı ifade edilmektedir. Herhangi bir idari yaptırım ile karşılaşılmaması için Yönetmelikte belirtilen hususlara dikkat edilmesi önem taşımaktadır.”

Teknoloji Ekseni

Etkinlik Takvimi


E-DERGİMİZ

Dergimizin pdf’ini indirebilirsiniz

ÖNCEKİ SAYILAR

Dergimizin önceki sayılarını buradan indirebilirsiniz